img-01

Haber & Etkinlikler

Bilgi Arama

Markanın Tescil Edilmesinin Önemi ve 10 yıllık Koruma Süresi

2025-12-02

SAYI  : ÖZDERİN 2025/25

Bilindiği üzere marka bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi de dahil olmak üzere ürün ve hizmeti kimliklendiren önemli bir olgudur. Bu şekilde tüketicinin onu tanımlamasına imkân tanır. Marka, dijital pazarlama yöntemlerinin piyasayı domine ettiği global ekonomik düzende rekabet gücünün en temel göstergelerinden biri olarak işletmelerin rekabete karşı direnç göstermesinde ve her gün gelişip değişen teknolojiye uyumlanmasında da büyük fayda sağlamaktadır. Markanın mal ve hizmet sektöründeki bu önemi gerek ulusal gerekse uluslararası yasallarla korunması ihtiyacını doğurmuştur. Bu bültenimizde işletmenize ait markanızı nasıl koruyabileceğiniz, koruma süresi ve dikkat edilmesi gerekenlere dair temel bilgiler verilecektir.

Yukarıda açıklandığı üzere markanın korunmasına dair mal ve hizmet piyasalarında doğan bu ihtiyaç ülkemizde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu[1] (“SMK”) ile düzenlenmiştir. SMK kapsamında markanın korunması Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ilgili mevzuata uygun bulunması (yani tescil edilme şartlarını taşınması) ve Türk marka siciline tescil edilmesi şartıyla, marka sahibinin Türk marka siciline tescil için başvuru yaptığı tarihten itibaren etkisini gösterecektir. Tescil edilmemiş bir markanın bazı durumlarda korunması mümkün olabilecekse de bunun en doğru yöntemi markanın tescil edilmesidir. Marka tescil edilmekle marka sahibine, markasını tescil edilen mallar veya hizmetler sınıfında münhasır olarak kullanma hakkı tanımanın yanı sıra, bu hakkın ihlali durumunda cezai ve hukuki yaptırım talep etme hakkı da vermektedir. Markasını tescil ettirmemiş olan tarafların ise uygulamada karşılaşabilecekleri ihlaller karşısında tescilli bir markaya göre çok daha zayıf durumda olacağı, markanın kendisine ait olduğunu ispatta güçlüklerle karşılaşacağı açıktır. Ayrıca tescil ettirmediği markasını 3.bir taraf kullanarak herhangi bir tüketiciyi yanılttığında tüketiciler nezdinde de ticari itibar kaybına uğraması olasıdır. Bir başka deyişle tescil edilmiş marka bir şirketi sadece satış kaybından korumakla kalmayacak, aynı zamanda şirketin imajının, itibarının ve finansal değerinin korunmasını da sağlayacak, olası ihlallerde başvurulacak hukuki ve cezai yollarda yaşanabilecek ispat sorunlarının da önüne geçecektir.

Markanın tescil edilmesinin hukuki ve ticari önemine ilave olarak tescil edilerek korunan bir markanın koruma süresinin ne kadar olacağına da dikkat edilmesinde fayda vardır. SMK md. 22’e göre marka, tescil edilmesinin ardından sicilde yayımlanır, marka sahibine 10 yıl süre ile koruma sağlar. Tescil edilen marka, marka sahibi tarafından talep edildiği takdirde her 10 yılda bir yenilenebilir. Bu yenileme talebi, koruma süresinin bitiminden önceki 6 ay içinde yapılmalıdır. Marka sahibi, süresi içinde ve SMK’daki maddelere uygun şekilde yenilenme talebinde bulunmazsa marka, kendiliğinden sona erecektir. Yani korumasız kalacak, markanızı başkasının tescil ettirmesinin ve/veya kullanmasının önü açılacaktır. Gelişen teknoloji, sosyal&ekonomik şartlarda meydana gelen negatif gelişmeler karşısında kötü niyetli saldırıların her geçen gün arttığı, kolay yoldan veya baskı ile para kazanmanın yaygınlaştığı bir küresel düzende markanın korumasız kalmasından faydalanmayı iş edinmiş kişilerin var olduğu açıktır. Bu sebeple işletmelerin mal ve hizmetlerindeki faaliyetlerinde kullandığı markasını (adı, işareti, logosu vb. )  tescil ettirmesi, 10 yıllık koruma süresi dolmadan en az 6 ay önceden yenileme talebinde bulunması şarttır. Aksi durumda meydana gelebilecek olası ihlallerde tescilsiz bir marka ile ilgili yapılacak hukuki ve cezai yollarda çok sayıda güçlükle karşılaşılacak, bu da işletmenin bazen baskıya maruz kalarak bazen de itibar kaybı yaşayarak maddi ve manevi zarara uğramasına neden olacaktır. Bültenimizde ele alınan hususlarla ilgili herhangi bir sorunuz halinde bizlere ulaşabilirsiniz.

 

Saygılarımızla,

Av. Senem Nimet ÇETİN

Danışmanlık Departmanı ve Uyum Yöneticisi